Journal of Parkinson's Disease and Movement Disorders

Caroline PİRKEVİ, A. Nazlı BAŞAK

Boğaziçi Üniversitesi, Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü, Nörodejenerasyon Araştırma Laboratuvarı, İstanbul, Türkiye

Anahtar Kelimeler: Gen susturulması; Huntington hastalığı; moleküler tedavi; nörodejeneratif hastalıklar; RNA interferansı.

Özet

Ökaryotların gen regülasyonu ve işlevi hakkındaki bilgimiz ribonükleik asit interferans (RNAi) mekanizmasının tanımlanmasıyla büyük ilerleme kaydetti. Evrim boyunca, türler arasında korunmuş olan bu sistem, çift-sarmallı RNA (dsRNA)’nın tamamlayıcı mRNA parçalarını parçalanmaya sevk edebilmesi üzerine kuruludur. Son yıllarda, bu küçük RNA dizileri biyolojik araştırmalarda gen susturulması için kullanılan çok güçlü bir yöntem haline geldi. Ribonükleik asit interferansı, 1998 gibi yakın bir tarihte tanımlanmış olmasına rağmen, halihazırda tedavi amaçlı araştırmalarda kullanılmaktadır. Gerçekte, dominant geçişli hastalık genleri bu yöntemle susturulmaktadır; bu yüzden, RNAi moleküler tedavide önemli bir kilometre taşı olarak kabul edilebilir. Çeşitli nörodejeneratif hastalıkların hayvan modelleri için RNAi stratejileri geliştirilmektedir ve bu teknik Huntington hastalığı (HH) modellerinde de son beş yıldır kullanılmaktadır. Bu derlemede RNAi mekanizmasını açıkladıktan sonra, bu konudaki gelişmeleri, HH’nin tedavisinde bu yöntemin nasıl kullanılabileceğini ve halen çözümlenmesi gereken sorunları tartışacağız.